Günümüz koşullarında yer altında alınması gereken havai hatların birçok yerde hala yer üstünde olması sağlığı etkilemesinin yanında modernlikten uzak bir görüntü de veriyor. Konuyla ilgili olarak Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Sekreteri Kemal Özoğuz ve Ataşehir Belediyesi Fen İşleri Müdürü Deniz Kutlu ile görüşerek havai hatlar konusunda bilgi aldık. Kemal Özoğuz, havai hatların maliyeti ne olursa olsun yer altına alınması gerektiğini söylerken, Deniz Kutlu da elektrik hatlarının yer altına alınmasının kendi yetki alanlarında olmamasına rağmen şimdiye kadar 40-45 km’lik bir alanda yer altına alıma çalışması yaptıklarını dile getirdi.
Elektrik hayatımızın vazgeçilmezi. Elektriğin şehir içinde dağıtımı özel dağıtım firmaları tarafından havai hatlar aracılığıyla yapılıyor. Daha önceleri caddelerde ve sokaklarda sıklıkla gördüğümüz elektrik direkleri ve caddeyi bir uçtan bir uca kaplayan elektrik kabloları günümüz koşullarının bir gereği olarak birçok yerde yer altına alınmasına rağmen, bazı yerlerde hala mevcut. Dağıtımda kullanılan elektrik direkleri özellikle kaldırımlarda bulunuyor. Zaten park eden araçlar nedeniyle kaldırımda zorlukla yürüyebilen yayalar elektrik direkleri nedeniyle iyice zor durumda kalıyorlar.
Yağmurlu ve rüzgârlı havalarda kabloların kopması nedeniyle vatandaşlar da her an tehlike altındayken, elektrik direkleri ve kablolar estetik olarak da kötü bir görüntü sergiliyor. Geçtiğimiz yıllarda yolda yürüyen bir vatandaşın, dokunduğu elektrik direğindeki kaçak yüzünden yaşamını yitirmesi hala hafızalarda.
Kısa bir süre önce İçerenköy Mahallesi’nde yaşanan bir sorun ise konuyu yeniden gündeme taşıdı. İkinci kattaki evinde bulunan 14 yaşındaki oğlundan haber alamayan bir anne itfaiyeden yardım istedi. Gelen itfaiye ekipleri daireye merdivenle girmek istedi ama binanın hemen önünden geçen elektrik hatları merdivenin dairenin camına ulaşmasına izin vermedi. Acil bir sağlık durumu ya da bir yangın sırasında böyle bir olayın yaşanması ise faciaya sebep olabilir.
Ataşehirlilerin bu konudaki görüşleri şu şekilde:
Fatma Cemoğlu: Elektrik hatlarının yer altına alınmasını istiyoruz. Bugünkü görüntü eski çağlardan kalma. Yağmurlu havalarda tehlike yaratma ihtimali yüksek. Yer altından geçme imkânı varken böyle tehlikeli bir şekilde durmasını istemiyoruz.
Gülten Gökbudak: Elektrik direklerinin yer altına alınmasını istiyoruz. İmkânlarımız var, istense her şey yapılabilir. Bu kadar vergiler alınıyorsa hizmet de verilmeli.
Behlül Aslan: Elektrik direklerinin kaldırımın ortasından geçmesi nedeniyle kaldırımdan yürümemiz gerekirken cadde ortasından yürüyoruz. Tehlikeli bir durum. Nizami ölçüler içinde ne gerekiyorsa yapılması lazım. Kaldırımın ortasında direk olur mu, hangi çağda yaşıyoruz.
Ayhan Yılmaz: Bu direkler ve teller görüntü kirliliği yaratıyor, yerin altına alınması daha iyi olur. Böylece arızalanma ihtimali de azalır.
Öznur Erman: Elektrik tellerinin hala yer üstünde olması görsel olarak kötü ama bundan da önemlisi güvenlik açısından sakıncalı. Bazı yerlerde elektrik kaçakları olduğunu da duyuyoruz. Çocuklar sokaklarda oynuyorlar. Kaldırılmaları gerekiyor.
[caption id="attachment_13958" align="alignnone" width="473"] Kemal Özoğuz[/caption]
KEMAL ÖZOĞUZ, ‘HİÇBİR ŞEY İNSAN HAYATINDAN DAHA ÖNEMLİ DEĞİL’
Günümüz şartlarında yeraltına alınması gereken havai hatların hala yer üstünde olması çağdaşlıktan uzak bir görüntü veriyor. Kaldırımların ortasında duran elektrik direkleri, sarkan ve bazı yerlerde ağaçlara tutturulmuş elektrik kabloları estetik bir görünümden uzak olmasının yanı sıra tehlikeler de barındırıyor. Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Sekreteri Kemal Özoğuz ile görüşerek değerlendirmelerini aldık. Özoğuz, maliyeti ne olursa olsun tüm havai hatların yeraltına alınması gerektiğinin altını çizdi.
Yeraltına alınması gerektiği söylenen havai hatları bazı yerlerde hala görüyoruz. Bazı yerlerde sarkmış halde bulunurken, bazı yerlerdeyse aşağılara düşmesin diye ağaçlara tutturulmuş olarak görüyoruz. Havai hatların yer altına alınması bir zorunluluk mu?
Öncelikle havai hatların tanımlamasını doğru yapmak lazım. Alçak gerilim dağıtım sistemlerinde havai hatlar olduğu gibi, yüksek gerilim havai hatları da mevcut. Alçak gerilim havai hatları, çevre ve kentleşme konusunda modernleşme anlayışının yerleşmediği yerlerde daha ilkel koşullarda yapılmış dağıtım sistemleridir. Bunlar Türkiye’de yatırımları planlanarak yeraltına alınmaya çalışılıyor. Ama Türkiye’de birçok yerde yer altına alınmamış alçak gerilim hattı sistemleri var. Bunların da hızla ve iyi bir planlamayla yer altına alınarak dağıtım sisteminin rahatlatılması gerekiyor.
Yüksek gerilim hatlarına gelince… Bunlar daha çok enerji iletimine yönelik çok yüksek kapasitedeki güçleri barındıran ve mecburen kullanılması gereken sistemlerdir. Hala Türkiye’nin birçok bölgesinde yer üstünden birçok enerji nakil hatları geçer. Aslında bunların çalışma gerilimleri birbirinden farklıdır. 1 kilovolt üstü hatları orta gerilim ve yüksek gerilim hatları olarak tanımlıyoruz. Bunlar Türkiye’de enerji ağı kurulurken taşıma kapasitesi olarak yapılması zorunlu tesislerdi. Ama çarpık yapılaşmaya, ranta dönük kentleşme politikalarına bağlı olarak yüksek gerilim hatlarının altına yerleşim verilince halkın can ve mal güvenliği açısından sıkıntılı olmaya başladı. Şehirlerde 154 kilovolt, 380 kilovolt gibi enerji nakil hatları görülmekte. Yüksel gerilim hatlarının altının güvenlik koridoruyla boş bırakılması gerekiyordu. Bunlar yerleşim alanlarından geçerken can ve mal açısından tehlike yaratıyor. İstanbul’a baktığınızda, Ümraniye, Esenyurt, Avcılar… Bu bölgelerde enerji nakil hatlarının yerleşim yerlerine çok yakın mesafelerden geçtiğini görürsünüz. Yetkililerin bu tehlikeli durumu ortadan kaldırması için bunların planlanarak yer altına alınması gerekiyor. Şehircilik anlayışının böyle olması lazım. Maliyeti ne olursa olsun.
Havai hatların yer altına alınmasının maliyeti yüksek mi?
Yüksek maliyetli ama hiçbir şey insan hayatından daha önemli değil.
Hatları yer altına alma yetkisi kimde?
Alçak gerilim hatlarıyla ilgili yetki, bölgede hangi dağıtım şirketi varsa onun denetimindedir. Yüksek gerilimdeyse bir kısmı dağıtım şirketlerinde bir kısmı da TEİAŞ’da. Aslında devletin bir politikası olmalı. Bunlar planlanarak yer altına alınmalılar.
Sözünü ettiğiniz tehlikeler alçak gerilim hatları için de geçerli mi?
Onlar için de geçerli ama tabi ki yüksek gerilim hatları kadar değil. Çevre düzeni açısından bu hatların bir şehir şebeke sistemi içerisinde yerin altına alınması lazım.
Alçak gerilim hatlarının yer altına alınması daha kolay peki yüksek gerilimde bu mümkün mü?
Bugünün koşulları buna elveriyor. Sadece belli bir yatırım planıyla, riskli bölgeler hızla tespit edilerek yer altına alınmaları lazım.
İnsan sağlığına verdiği zararlardan bahseder misiniz?
Kuvvetli Akım Tesisler Yönetmeliği’ne göre yüksek gerilim hatlarının insanların can ve mal güvenliği açısından bir sıkıntıya maruz kalmayacakları şekilde planlanması gerekir. Şiddetli fırtınada, selde, depremde enerji nakil hatları tehlike arz ediyor. Bunların yer altına alınmaları lazım. Enerji nakil hatlarının yerleşim alanlarının üzerinde olması sadece bu gerilimden kaynaklı can ve mal emniyeti açısından değil, bu iletkenlerin yaymış olduğu elektromanyetik alana maruz kalma nedeniyle çok ciddi sıkıntılar yaratıyor. Bu aynı zamanda çok daha önemli ve halkın bilmediği bir konudur. Biz burada otururken bile şu aydınlatmanın bir elektromanyetik alanı ile karşı karşıya kalabiliriz ama sonuçta ölçülebilir bir büyüklükleri var. Enerji nakil hatlarında bu büyüklüklerin insan sağlığı için çok da hayırlı olmadığını sadece biz değil bilim insanları da kabul ediyor.
Havai hatların zararlı etkilerini azaltacak bir sistem var mı?
Maalesef yok. Bu hatların geçtiği bütün koridorların boş olması gerekir. Bunların altında yerleşim yerleri olduğu sürece o elektromanyetik alana maruz kalınacaktır.
Bu hatlarla ilgili vatandaşlardan şikâyet geliyor mu?
Vatandaşlardan da şikâyet geliyor ama dünyayı da bu konuda iyi takip etmek lazım. Birçok gelişmiş ülkede elektromanyetik alanların hem elektriksel olarak hem de sağlık açısından incelemeleri yapılıyor. Birçok yerde bulgular değerlendiriliyor. Bulgular olmasına rağmen bunların bilimsel olarak kesinleştirilmesi için çalışmalar devam ediyor. Amerika’da, İsveç’te, Fransa’da enerji nakil hatları üzerinde gsm operatörleri, baz istasyonları vardır. Oradaki halk üzerinde yapılan çalışmalar var. Bunun bilimsel açıdan kesin olarak söylenebilmesi için birçok çalışma yapılması gerekir.
Yer altına alınma oranı yüzde kaç?
O konuda kesin bir veri yok. Ama TEİAŞ’a bağlı enerji nakil hatlarının 154’lük, 380’lik kilovoltluk hatları şu an tamamen yer üstünde. Dünyada da yer üstünde tesisler var ama Türkiye’deki gibi çarpık kentleşme modeliyle karşı karşıya kalmıyoruz.
10 kilovolt, 6 kilovolt bunlar artık kalmadı. Bunların çoğu kalktı ama 10, 15, 30 kilovolt kademesindeki hatlar yer altına alınıyor. İstanbul gibi yerlerde dağıtım şebekeleri kısmen böyle yapıyor. Bütün havai hatlar yer altına alınmalı.
[caption id="attachment_13952" align="alignnone" width="461"] Deniz Kutlu[/caption]
DENİZ KUTLU, “ÖNCELİKLİ HEDEFİMİZ CADDELER”
Ataşehir Belediyesi Fen İşleri Müdürü Deniz Kutlu, havai hatlarla ilgili Ataşehir’de yapılan çalışmalara dair bilgi verdi. Elektrik hatlarının yer altına alınmasının kendi yetki alanlarında olmadığını ifade eden Deniz Kutlu, “Havai hatlar şu ana kadar 40-45 km’lik bir alanda yer altına alındı” dedi.
Ataşehir Belediyesi Fen İşleri Müdürü Deniz Kutlu havai hatların yer altına alınmasının kendi sorumluluk alanlarında olmamasına rağmen Ataşehir’de birçok yerde bu konuda çalışmalar yaptıklarını belirtti. Deniz Kutlu şunları söyledi: “Türkiye’de en büyük sorun alt ve üst yapının aynı anda yapılamaması. Biz yapıyorduk, birileri gelip tekrar bozuyordu. Bu nedenle özellikle Prestij Caddesi yaptığımız bölgelerde AYEDAŞ’ın elektrik, İSKİ’nin kanalizasyon hatlarını bir noktada toparlayabilmek anlamında, ileride yeniden bir işlem yapılmasına gerek kalmasın diye çalışmalarımız kapsamına aldık. AYEDAŞ ile görüştük, hatları yeraltına aldık. Aydınlatma için gerekli olan direkleri, kabloları da biz çektik. Onlar bina bağlantılarını yeraltına aldılar. Sokak lambalarıyla onların kablolarının bağlantısını ve hatlarını da biz yaptık. Ayrıca caddelerde gidiş ve geliş istikametlerinde kaldırımın alt taraflarına dörder taneden 8 boş boru bıraktık ki, bir daha kazı olmasın. Bu çalışma yapılacağı zaman bu boş borulardan girsinler diye düşündük.”
Deniz Kutlu Ataşehir’de meydan olmadığı için prestij caddelerine önem verdiklerini vurgulayarak, buralarda elektrik ve aydınlatma çalışmaları yaptıklarını söyledi. Kutlu, “Küçükbakkalköy’ün yayalaştırılmış Prestij Caddesi ve eskiden pazar kurulan Cengiz Topel Caddesi, Kayışdağı’nda Akyazı ve Uslu Caddesi’nde de elektrik hatları yeraltına alınarak yenilendi. Mimar Sinan Mahallesi’nde Namık Kemal Caddesi, Yeniçamlıca Mahallesi’nde Dursunbey Caddesi , Esatpaşa Mahallesinde Meraşal Fevzi Çakmak General Tahsin Yazıcı Caddesi ve ona bağlı sokaklardaki elektrik hatları yeraltına alındı ve aydınlatma sistemleri yenilendi. Örnek Mahallesi’nde Ahmet Yesevi Caddesi, Fetih Mahallesi’nde Karaman Çiftlik Yolu ve Atatürk Bulvarı yenilendi. Atatürk Mahallesi’nde Girne Caddesi yenilendi.
Bütün bu çalışmaların maliyetleri bizim sorumluluğumuzda olmamasına karşın tarafımızdan karşılandı” diye konuştu.
Kamu kaynaklarının doğru kullanılması ve tekrar tekrar kazı yapılmaması için çalışmalar yaptıklarını dile getiren kutlu sözlerini şöyle tamamladı: “Yaklaşık 1,5 senede AYEDAŞ ile yaptığımız görüşmelerde bir noktaya geldik. İlçede şu ana kadar 40-45 km’lik bir alanda havai hat yeraltına alındı. Önümüzdeki yıl içinde de çalışmalarımız sürecek. Kaymakamlık önündeki cadde ile Atatürk Mahallesi’ndeki Emlak Konut döneminden kalan sokaklara gireceğiz. Aydınlatma sistemleri, oturma grupları, kaldırımlar gibi birçok şey değişecek. Dönem sonuna kadar 20 km’lik bir hedefimiz var.
Sokakların hepsinde bu çalışmayı yapmak kolay değil ciddi bir maliyet içeriyor, o nedenle öncelikli hedefimiz caddeler.”