WhatsApp Image 2018-12-02 at 12.02.54 (2)
Ataşehir Erdal Eren Kültür Merkezi’nde, yaklaşan yerel seçimlere yönelik bir etkinlik düzenlendi. 1 Mayıs Meclisi’nin düzenlediği “Halk Toplantısı” etkinliğinde, HDK Ataşehir Eş Sözcüsü Erdal Yıldırım, “Bir araya gelmeliyiz” çağrısında bulundu. Ataşehir Erdal Eren Sivil Toplum Merkezi bir etkinliğe daha ev sahipliği yaptı. 2019 Mart Yerel Seçimler öncesi çalışmalar devam ederken, 11 farklı sivil toplum kuruluşunun bir araya gelerek oluşturduğu ‘1 Mayıs Meclisi’, “Halk Toplantısı” organize etti. Anadolu Yakası Dersimliler Derneği, Barmanlılar Derneği, Emekliler dayanışma Derneği, Gücüklüler Derneği, Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Koçgiri Kültür Derneği, Köşk Köyü Derneği, Körecikliler Dayanışma ve Kültür Derneği, Mayısta Yaşam Kooperatifi, Mustafa Kemal Mahalleliler Derneği ve Yozgat Çekerek Sarı Köyü Derneği’nin bir araya gelerek oluşturduğu ‘1 Mayıs Meclisi’ gündem de yer alan yerel seçimler hakkında fikir alışverişinde bulundu. Toplantının ana konusu ise “Nasıl bir yerel yönetim istiyoruz” oldu. Toplantıda konuşan HDK Ataşehir Eş Sözcüsü Erdal Yıldırım, yerel yönetimlerle ilgili ilk kitlesel etkinliği gerçekleştirdiklerini ve bu kitlesel etkinliklerin seçim sonrası süreçte de devam edeceğini ifade etti. Adalet, eşitlik ve toplumsal barış istiyoruz çağrısını yapan Erdal Yıldırım: “Bu süreçte, ilçemiz Ataşehir’de ve ülkemizde tespit edilmiş olan, demokrasi, insan hakları, emek, adalet, toplumsal barış, eşitlik, kadın, eğitim, kent ve çevre sorunlarıyla ilgili çalışmaları sadece yerel seçimler için değil, seçimden sonraki süreçte de birlikte sürdürme kararındayız. Bugün yerel yönetimlerle ilgili ilk kitlesel etkinliğimizi gerçekleştiriyoruz. Bir sonraki etkinliğimizi de 22 Aralıkta kentsel dönüşümle gerçekleştireceğiz.” dedi. BİREYSEL ÇIKARLAR İÇİN DEĞİL, HALK İÇİN ÇALIŞACAK BİRİNİ TESPİT ETMELİYİZ Konuşmasında kentsel dönüşüm sorununa değinen Erdal Yıldırım: “Çoğunuz 70’li yıllarda aileleriniz ve çocuklarınızla daha insanca yaşam koşullarına sahip olmak için yurdun dört bir yanından geldiniz. Buralarda gecekondu mahalleleri kurdunuz. Zor koşullarda başınızı altına koyacak evler yapıp yıllarca vergi, alt yapı masrafı ödediniz. Tapularınızı aldınız. Kentlerdeki rantçı sistem nedeniyle, başta mahallemiz olmak üzere yoksul halkımızın da evleri kentsel dönüşüm projeleri gerekçe gösterilerek ellerinden alınmak isteniyor. Sizleri acılar, gözyaşı ve bedeller ödeyerek edindiğiniz evlerinizden atmak ve yüksek rantlar elde etmek istiyorlar. İşte bu yaptırımları engelleyebilmek için yaklaşan yerel seçimlerde iyi düşünmemiz lazım. Bireysel çıkarlar için değil, halk için çalışacak birini tespit etmeliyiz.” şeklinde konuştu. “BİR ARAYA” GELMELİYİZ Ülkedeki kötü gidişata dur deme zamanının geldiğini ima eden Erdal Yıldırım “Adaletsizliğe, politik çürümeye, yozlaşmaya karşı dayanmak, özgürlük, demokrasi ve eşitlik elde etmek için, tek adam rejimine karşı mücadele biçimleri oluşturmak ve muhalefeti güçlü kılmak için, daha insanca, daha yaşanılabilir bir kenti, ülkeyi yaratabilmek için, seçilenlere kayyum atanmadığı, seçilenlerin zorla istifa ettirilmediği, emekçilerin keyfi bir gerekçeyle işlerinden uzaklaştırılmadığı, evlerimizin yüksek rant elde etmek isteyenlere peşkeş çekilmediği ve halkın söz sahibi olduğu bir yönetim tarzı için iyi düşünmeliyiz.” ifadelerini kullanarak 2019 Mart Yerel Seçimlerinde bir araya gelmeliyiz çağrısında bulundu. Erdal Yıldırım konuşmasını Nazi Almanya’sının yaptırımları sırasında 7 yıl zindanda mahkum edilen Rahip Martin Niemöller’in sözleriyle bitirdi: “Naziler, önce komünistleri topladılar, sesimi çıkartmadı; çünkü komünist değilim, sonra Yahudileri götürdüler, sesimi çıkarmadım. Çünkü Yahudi değilim. Sonra sosyal demokratları götürdüler, sesimi çıkarmadım. Çünkü sosyal demokrat da değilim. Bir gün sıra bana geldi, beni götürmeye geldiler.  Bağırdım, çağırdım. Ama sesimi duyacak kimse kalmamıştı.”