Filiz TOSYALI
"Böyle bir şato Ataşehir’e de, Bodrum’a da, Çanakkale’ye de, Sinop’a, Hatay’a Van’a da yakışır."
Bu yıl Eskişehir Masal Şatosunda her yıl Kasım ayında yaşanan o heyecanı ben de yaşadım. Şatonun dudak uçuklatan güzelliği karşısında büyülenenlerden biri de bendim. Şatodaki renkler canlıymış hissini veren masal kahramanları izlemeye değerdi. O çocukların gözlerindeki ışık ve mutluluğu uzun zaman unutmam imkansız. Devin cebinden anahtarı almak, balinanın ağzından dışarı çıkmak, kuyunun başında dilek dileyip dans etmek ulaşılması çok imkansız bir günü yaşattı. Bana Sonunda MAVİ KUŞU beraberce bulduk. Her anı heyecandı.
Panele katılacağım şatonun belirli bir yerine kadar asansörle ulaştım. Son katı merdivenle çıkarken; parkın, şatonun bahçesinin doyulmaz güzelliği ayaklarımız altındaydı. Tam Eskişehir’e, Başkan Büyükerşen’e ve arkadaşlarına yakışan bir ortam yaratılmıştı. Türkiye’nin değişik şehirlerinden çocuklarını alıp gelen ailelerle karşılaştım. Eskişehir’e hayranlıklarına bir de Masal Şatosunun güzelliği eklenmişti. Böyle bir şato Ataşehir’e de, Bodrum’a da, Çanakkale’ye de, Sinop’a, Hatay’a Van’a da yakışır. Her şehrin böyle bir şatoya ihtiyacı var diye düşünmekten kendimi alamıyordum. Çırpındı durdu yüreğim.
19 Kasım Yazarların imzasıyla devam etti. Yazar Dr. Nilay Yılmaz danışmanlığında düzenlenen Düşündüren Masallar Şenliği’nde bu yıl “Ayna ayna söyle bana! Masalları böyle okusak acaba neler değişir hayatımızda?” sorusundan yola çıkıldı.
Şatonun her odasında çocukların dünyasını renklendiren, büyük küçük herkesi düşündüren masal atölyeleri vardı. Böyle bir organizasyonun parçası olmak müthiş gurur vericiydi. Herkese seslenmek ihtiyacı duydum. Yazarlar ve çizerler çocuklarla el eleydi. “Gelin ve muazzam organizasyonu keyifle izleyin, çocuklarınıza bu şatodaki sihri yaşatın.” Her kapıdan bir masal kahramanının çıkışı yürekleri yerinden oynattı. Rapunzel prensi beklemiyordu, sevgi yüreğindeydi ama onu kurtaracak birine ihtiyacı yoktu. Bütün masal kahramanları; kadın olsun erkek olsun ayakları üzerinde durabiliyordu. Cadılar sadece kadınlar değil, periler sadece kadın değil, korsanlar sadece erkek değildi. Tam bir eşitlik, tam bir özgürlük vardı. Masal sözcüklerine 21. Yüzyılda anlam yüklenirken masal kahramanları güçlendi.
Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği yazar ve çizer üyelerinin -Aytül Akal, Çiğdem Gündeş, Filiz Tosyalı, Özlem Yıldız, Erol Büyükmeriç, Nilay Yılmaz ve Esra İlter Demirbilek’in- konuşmacı olduğu panelde masalların zaman içinde dönüşen ve dönüştüren yönlerine değinildi.
Şenlik, Aslı Şişman, Bahar Gürey, Buket Canlı, Burcu Ceylan, Gökçe Türkmen, Kadriye Can, Mehlika Yazgıç, Mehmet Aytaç, Saliha Kömeçoğlu, Senem Kıroğlu Nane, Sevde Koyuncu, Sevim Demir Aytaç, Şennaz Uzun ve Yıldız Yaman’ın konuk eğitimci olduğu düşündüren masal etkinlikleri, yazarların imza günü ve etkileşimli masal anlatımları ile gün boyunca devam etti. Şatoda mutluluk vardı, başkanın ziyaretiyle yer yerinden oynadı, bütün şato enstrümanlar eşliğinde çocuk şarkılarıyla coştu dans etti. Edebiyatın, sanatın ve sanatçının taçlandığı etkinlikler yaşadı Eskişehir.